Makat tümörü, her ne kadar basit bir rahatsızlık gibi görülse de tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına ve hatta hayati tehlikelere neden olabilir. Makat, sindirim artıkları olan dışkının vücuttan atıldığı organdır. Bu bölgede meydana gelen hücre değişimlerinin oluşturduğu dokulara makat tümörü adı verilir. Makat bölgesinde birçok kas bulunur ve bu kaslar sayesinde dışkının kontrolü sağlanır. Kanserli dokuların gelişmesi durumunda zamanla tümör oluşumu başlar. Makat üzerinde oluşan bu kanserli doku, hızla büyüyerek bölgeye yayılabilir; bu nedenle erken teşhis hayat kurtarıcı olabilir.

Makat tümörü müdahale edilmediğinde, kalça kemiklerine kadar uzanarak kemiklere ve buradan diğer organlara zarar verebilir. Bu tümör, aslında bağırsak kanserinin bir türüdür. Hastalığın belirtileri oldukça belirgindir ve bu belirtiler sayesinde makat tümörünün varlığı anlaşılabilir. Ancak, belirtilere bakarak tümörün iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu anlaşılamaz.

Makat tümörü belirtileri, diğer makat hastalıklarıyla benzerlik gösterebilir. Bu nedenle belirtilere bakarak kendi başımıza teşhis koymamalıyız. Uzman bir doktora giderek hastalığa daha kesin bir teşhis koydurmak mümkündür.

Makat bölgesinde bulunan kanser hücrelerinin genetik olarak hızla artması kanser sorununa neden olur. Bu duruma neden olan en önemli etkenlerden biri HPV (Human Papilloma Virus) adlı virüstür. Bu virüsler, kanser oluşumuna neden olan en önemli etkenlerdendir. Makat kanserlerinin büyük bir kısmı bu virüsten kaynaklanır. Bunun yanı sıra, makat tümörünün oluşmasına neden olan bir diğer faktör kişinin beslenme alışkanlıklarıdır. Özellikle aşırı tüketilen yağlı yiyecekler (kırmızı et, yüksek kalorili yiyecekler, yağlı yiyecekler ve alkollü içecekler) kanser oluşumuna neden olabilir.

Makat tümörü olan kişilerin kesinlikle sigarayı bırakmaları gerekmektedir. Sigara tüketimi, makat tümörü için yapılan tedavileri etkisiz kılabilir. Bu nedenle doktorunuzun yaptığı tedaviler sırasında sigara tüketmemelisiniz. Ayrıca, hayatı boyunca farklı kanser türlerinden etkilenmiş olan kişilerde makat tümörü oluşma riski daha fazladır. Bu kişilerde bağışıklık sistemi daha önceden baskılanmış olduğu için birçok soruna açıktır. Son olarak, genetik yatkınlığı olan kişilerin önceden önlem alarak bu tür sorunlarla karşılaşmalarını engellemeleri gerekmektedir. Aksi durumda, bu kişilerde makat tümörü görülme ihtimali yüksektir.